Eğer yediğiniz bir gıdayı tam olarak sindiremezseniz, çözülmemiş proteinler bağırsaklarınızdan emilip, gıda intoleransına yol açabilir.
Gıda intoleransı ve Bağışıklık Sistemi Reaksiyonu
Genellikle bu gıdaları sindirecek enzimlerin olmamasından doğan bu sorun, savunma sistemini tetikler. Vücudumuz bunları sanki bir virüs veya bakteri gibi, düşman olarak algılar ve IgG antikorları üretmeye başlar.
Bunun sonucunda vücudumuzda, bazen çok uzun sürebilecek enflamasyon oluşabilir.
Gıdaların sindirilememesinden doğan bu gıda intoleransı, kilo almadan halsizliğe kadar pek çok olumsuz etkiye yol açabilir.
Kısır Döngü
Eğer bir gıdaya intoleransınız varsa, bu gıda bağırsaklarınızda enflamasyona yol açabilir. Bu enflamasyon bağırsak dokusunu bozar ve daha da geçirgen hale getirebilir. İntoleransınızı öğrenmenin en bilimsel yolu, gelişmiş bir test ile gıdaları öğrenip bunları beslenmenizden çıkarmanız olacaktır.
Yaygın Görülen Gıda İntoleransı Belirtileri Nelerdir?
Kilo Alma – Gıda intoleransı, metabolizmanın yavaşlamasına neden olarak, karbonhidrat ve şeker krizlerine yol açan serotonin eksikliklerini ortaya çıkarabilir.
Yorgunluk veya Kronik Yorgunluk – Gıda intoleransı, iltihaplanma ve artmış CRP seviyeleri yorgunlukla sonuçlanabilir.
Migren ve Ağrılar – Gıda intoleransı, iltihap, ağrı ve migren gibi birçok rahatsızlığa neden olabilir.
Şişkinlik ve Ödem – İltihaplanmış mide, şişkinlik ve ödemin en önemli nedenlerinden birisidir.
Eklem Ağrısı – Gıda intoleransı, eklemleri tahriş eden yüksek seviyede IgG antikorları nedeniyle, artrit semptomlarına veya genel eklem ağrılarına neden olabilir.
IBS – İrritabl Bağırsak Sendromu – IBS ile gıda intoleransı arasındaki doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koyan tıbbi çalışmalar bulunmaktadır.
Cilt Problemleri – Gıda intoleransı, akne ve egzama gibi cilt problemlerine yol açabilir.
Gıda intoleransı videosunu izleyin
Kilo Alma, Gıda intoleransı ve Serotonin Üretimi
Gıda duyarlılığının en çok görülen yan etkilerinden birisi de kilo alımıdır. Ruh hali dengesini, sosyal davranışları, libido seviyesini, hafızayı ve sindirimi düzenlemeden sorumlu güçlü bir kimyasal olan tükenmiş serotonin seviyeleri bunun nedenidir. Daha da önemlisi, serotonin doğal iştah azaltıcı olarak hareket eder ve midemiz dolu olmasa bile bizim bu şekilde hissetmemizi sağlar.
Bir gıda intoleransı ile mücadele ederken, serotonin üretimi (ki bunların %95’i bağırsaklarımızdaki hücrelerde oluşmaktadır) büyük ölçüde düşüş gösterebilir ve bu da şiddetli karbonhidrat ve şeker krizlerine yol açar.
Bu süreç, vücudu gıda intoleransına karşı verilen savaş nedeniyle ortaya çıkan kısır döngü içerisindeki bir ruh haline, depresyon ve isteksizlik durumlarına sürükleyebilir.
Gıda intoleransını nasıl öğrenebilirim?
Güvenilir bir test yapılmadan, hangi yiyecek veya içeceklerin bu duyarlılığa neden olduğunu belirlemek neredeyse imkânsızdır. Birçok kurum hala insanları, şüphe duyulan yiyecekleri tespit etmek ve beslenmelerinden çıkarmak için günlük tutmalarını ve bunları tahmin etmelerini öneriyor. Bu oldukça yorucu ve pek de etkili olmayan bir yöntem.
Hangi gıdalara karşı intoleransa sahip olduğunuzu anlamak için, bu yolculuğa başlamanın en iyi yolu ‘gıda intoleransı testi’ yaptırmaktır. Bu, sadece neyin işe yarayıp yaramayacağını veya vücudunuzun hangi sindirim sürecine karşı olduğunu bulmak için iyi bir başlangıç noktası olacaktır.
Fakat “Gıda intoleransı Testi” yaygın olarak kullanılan bir terimdir ve farklı yöntemler için kullanılmaktadır. Kesin sonuçları sağlayabilecek güvenilir ve bilimsel bir testin hangisi olduğunu bilmekte oldukça önemlidir.
